Çılgınca bir tüketim içindeyiz, israf almış başını gidiyor! Lüks tüketim, moda takibi, çöpe atılan ekmek ve gıdalar vesselam dünyaya bağlılık beyinlerimize işlemiş. Sonra çıkıp bittik, öldük, batıyoruz, ekonomimiz bitti diye veryansın ediyoruz. Kimi kandırıyorsak? Tasarruf, tutumluluk, olan ile yetinme,kardeşe sahip çıkma, fakir ve fukaraya kol kanat olma devri bitti diyorsunuz yani...
Yeni model telefonlar çıkmış! Kimi 30 bin kimi 18 bin lira; çıktığı gün tükeniyor millet sıraya giriyormuş! Son model araçlar bekliyor fiyatı milyarları bulan fabrikalar satmıyor elde tutuyormuş, yılbaşı dan sonra daha pahalı satarız diyorlarmış. Satışa sunsalar eminin onlarda kapışılacak!
Yozgat’ta ev kiraları 2 bin, 3 binlerde seyrediyor, millet kiralık ev bulamıyor! Ev fiyatları ise en düşük olanı 300 binden başlıyor, yeni daireler 600, 700 bin, biz halen fakiriz diyoruz!..
Marketler zam üstüne zam yapıyor, zam rekoru kırıyor mübarekler, milletle alay edercesine!.. Ama ne hikmetse halk çılgın gibi alış veriş yapıyor, internet alışverişlerine ise kargocular yetişemiyor. Fakirleştik ya kendimizi kandırıyoruz!..Birileri trilyondan bahşediyor, birileri milyar dolarlardan; altı ise yastık altlarında bekliyor biraz daha artsın diye!... Ama biz fakiriz, ekonomimiz bitti, kıtlığa mahkum olduk!...?
Çöpe atılan ekmekler, yemek artıkları Afrika’nın garibanlarını doyurur, ama biz hiç acımadan çöpe atıyoruz. Ekmek - Kur’an üzerine yemin ederiz ya: Ekmek Kur’an çarpsın diye ... İster inanın ister inanmayın çöp bidonlarından ekmek ve yemeklerin yanı sıra Kur’anı Kerim’ler de çıkıyor!...Nasıl bir millet olduysak?
İstatistiklere bakıyoruz: Türkiye’de her yıl 11,3 milyon tondan fazla gıda israf ediliyor ve kişi başına evlerde 93 kilogram (kg), restoranlarda 28 kg ve satış noktalarında 16 kg yiyecek çöpe atılıyor. Tüm bu rakamların ardındansa Türkiye, dünya genelinde en fazla gıdanın israf edildiği ülkeler arasında yer alıyor…
Dünyada her yıl satışa sunulan 4 milyar tonluk gıdanın 1,3 milyarı çöpe gidiyor. Gıda israfının yüzde 56'sı gelişmiş ülkeler tarafından gerçekleştiriliyor. Türkiye'de de durum farklı değil her gün tonlarca meyve ve sebze daha satışa çıkmadan zayi oluyor, ya da çürüyüp çöpe atılıyor. Sonra da gübre olmak için bir tesise gönderiliyor. Garip guraba ise sebze meyve yüzü görmüyor. Zenği daha zengin fakir daha fakir hale geliyor!
Son 5 yıla bakıldığında Türkiye'de yıllık ortalama 26 milyon ton gıda israf edilmiş. Bir kamyonun 10 ton çöp taşıdığı hesap edersek, bu da yılda 2,5 milyon kamyondan fazla gıdanın çöpe atıldığını gösteriyor.
Eşya, elbise- giysi, enerji ve su israfını da düşünecek olursanız israf gırtlağımıza dayanmış demektir. Şu küçücük şehir de aracı park edecek yer bulamıyorsanız, bunun adına yoksulluk diyemezsiniz? Bunun adı israftır, bunun adı tüketim çılgınlığıdır!.. Hesabını verebilir miyiz onu da bilemiyorum?..
Doğal kaynakların hızla tükenmesi, dünyayı saran salgın ve global çapta yaşanan ekonomik kriz… Son bir yıldır tüm şiddetiyle üzerimize gelen bu tablo koca koca harflerle insanlığa “TASARRUF YAP, İSRAFA DUR DE” derken meseleye biz kayıtsız kalamayız.
Unutmayın ki dünya zenginin dünyası değil, dünya garip ve gurabanın da dünyası. Sadece fakir- fukara ölüp gitmeyecek, zenginde ölüp gidecek ve maalesef bunun bir hesabı,kitabı ve sorgusu olacak, inansanız da inanmasanız da... Yüce Allah ne buyuruyor?
“Ey Âdemoğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yeyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allâh israf edenleri sevmez.” (el-A’raf, 31).