Erol Dok; Hakk’a kavuşmanın nûruyla bayram ederken, bizleri hicrân acısıyla mahzun bıraktı. O,  bir daha âhirette buluşuncaya kadar hep hayır duâlarla yâd edeceğimiz bir güzel insan ve gerçek bir gönül dostuydu.  
Biz Erol Dok’un; îmanına, ihlâsına ve mü’min bir kul olduğuna, Hüseynî duruşuna,  millî ve mânevî değerlere son nefesine kadar bağlı kaldığına, inandığı gibi yaşayıp,  yaşadığı gibi Hakk’a yürüdüğüne, ideâlistliğinde ve fikir çizgisinde aslâ kırıklık olmadığına, adı gibi ER OLduğuna, soyadı gibi gönlünün DOKluğuna, vatan ve bayrak aşkına, vefâsına, mertliğine, dostluğuna, arkadaşlığına, yiğitliğine, fedâkârlığına “Kıblesi düzgün” ve istikâmet sâhibi bir mü’min olduğuna hüsn-i şehâdet ediyoruz.  
Şâhitliğimizi kabul eyle yâ Rabbî… Biz Müslüman bir kul olarak ondan râzıyız, duâ ve niyâzımız Yüce Rabbimizin de Erol Dok kulundan râzı olmasıdır; bu duâ ve niyâzımızı da kâbul eyle Allah’ım!.. Âmîn!.. Âmîn!.. Yâ Muîn!..
 Î’lâ-yı Kelîmetullah için Nîzâm-ı Âlem Ülküsü’ne hayâtını adayan ve bir ömür Rızâ-i Bârî aşkıyla yanan Erol Dok kardeşimizi; Cenâb-ı Allah rahmet ve mağfiretiyle,  Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de şefkat ve şefâtiyle perde-pûş eylesin; rûhu şâd, kabri nûr, menzili mübârek, mekânı Cennet ve makâmı âlî olsun. Yüce Rabbimiz, onun bu dünyada çektiği çileleri, işkenceleri, sıkıntıları Mahşer’de seyyiâtına keffâret kılsın… Âmîn!.. Âmîn!.. Yâ Muîn!.. Yüce Rabbimiz onu Firdevs-i Âlâ’da çok sevdiği Gâlip Abimizle ve Muhsin Başkanımızla buluştursun ve Efendimiz Aleyhisselâtü Vesselâm’a komşu eylesin. Âmîn!.. Âmîn!.. Yâ Muîn!..
Allâhu Teâlâ; Erol Dok’un muhterem anneleri Emine teyzeye, değerli eşi Halime Dok Hanımefendi’ye, sevgili evlatları Zafer Giray Dok, Büşrâ Dok Dağdelen, Asef Dağdelen, Emine Dok Okur ve Yakup Okur’a, çok kıymetli kardeşi Birol Dok’a, kız kardeşi Tülây Hanım ve eşi Cemil Tiryâkioğlu’na, bütün akrabalarına, definden sonra çok mânâlı, muhtevâlı ve Cennet muştulu bir konuşma yapan bacanağı Lokman Abbasoğlu ağabeyimize, “şeddeli ülküdaşlarına”, cümle gönül dostlarına ve câmiâmıza sabrı cemîl versin… Hepimizin ve Türk milletinin başı sağ olsun.  “Güzel atlara binip giden” bu “Güzel İnsan”a Yahya Kemâl’in Vedâ Gazeli’nden bir beyitle vedâ ediyorum:  
“Tekrar mülâkî oluruz bezm-i ezelde,
Evvel giden ahbâba selâm olsun erenler.”[ Yahyâ Kemâl Beyatlı, Eski Şiirin Rüzgârıyle, Vedâ Gazeli, 79 ]  
Ve hatm-i kelâm olarak da şunları ifâde etmek istiyorum: Çok kıymetli ülküdaşım, candan azîz Erol kardeşim, Âhiret Yurdu’nda; Ruhî Kılıçkıran’dan Fırat Yılmaz Çakıroğlu’na; Mustafa Pehlivanoğlu’dan Ali Bülent Orkan’a; Bekir Bağ’dan Hüseyin Kurumahmutoğlu’na; Enver Paşa’dan Osman Batur’a; Abdülhamit Süleyman Çolpan’dan Ahmet Cevat’a; Nejdet Koçak’tan Ahmet Sâdık’a;   Başbuğ’dan Muhsin Başkana; Aziz Dok Amcadan Cemâl Bölücek Amcaya;   Dündar Taşer’den Erol Göngör’e; Necip Fâzıl’dan Osman Yüksel Sedengeçti’ye; Seyid Ahmet Arvâsî’den Galip Edem’e; Nihal Atsız’dan, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu’na; Ârif Nihat Asya’dan Abdurrahim Karakoç’a; Dilâver Cebeci’den Ozan Ârif’e; Nevzat Kösoğlu’dan Emine Işınsu’ya, … kadar cümle şehitlerimize, büyüklerimize, bütün ülküdaşlarımıza selâmlarımızı söyle…  Önden gidenler için hep söylediğin gibi; “İnşallah Cennet’te buluşacağız!” seninle ve cümle gönüldaşlarımızla…
Ve sözün bittiği yerde İlâhî Kelâm başlar:
“..Küllü nefsin zâigatül mevt..” [ “..Her nefis ölümü tadacaktır..” (Enbiyâ, 21/35; Ankebût, 29/57)]  
“..İnnâ lillâhi ve-innâ ileyhi râci’ûn..”[ “..Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aitiz ve şüphesiz O’na döneceğiz..” (Bakara, 2/156)  ]      
 Hüve’l-Bâkî[ Ölümsüz ve ebedî olan yalnız Allah(c.c.)’tır.]
  Erol Dok kardeşimizin, cümle şühedânın, Âhiret Yurdu’na yolcu ettiğimiz gönüldaşlarımızın ve geçmişlerimizin ervâhı için; 
 El Fâtiha...