Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik!

Yarın seçim günü.

Seçim günü mü olmalı geçim günü mü?

Gerçekleri de kimse göz ardı edemez!

Vatandaş maalesef her seçim olduğu gibi yine ‘seçim’ ve ‘geçim’ arasında gidip gelecek!

Vaatler,

Tehditler,

Söylemler,

Aba altındakiler,

Aba üstündekiler,

Beklentiler,

Bu duygularla gidecek seçmen sandığa.

Ya yaşadığı şehrin geleceğini ya da kendi şahsi beklentilerini oylayacak!

Bugüne kadar kaleme aldığım tüm yazıları önce kendi dünyamdan değerlendirmeye çalıştım.

Ben olsam kime neye göre oy verirdim!

Sabit fikirli siyasi zihniyetin giderek yok olduğu bir Türkiye’de bana göre bir Yozgatlı Yozgat’ta farklı, Ankara’da daha farklı, İstanbul’da farklı, Eskişehir’de farklı adaya oy verebilir, vermeli de.

Seçim arifesinde benden seçimin sonucuna dair bir yorum ya da tahmin yürütmemi istiyorsunuz biliyorum.

Bu seçimin tüm yorumlara kapalı bir seçim olduğunu söylesem çok mu kolaycılığa kaçmış olurum?

Ya da bu seçimin bir önceki seçimlerden farklı olacak desem çok mu muhalif bir söylem olur!

Sevgili Yozgatlılar…

Bu seçim kim ne derse desin hakikaten farklı bir seçim olacak.

Öyle farklı olacak ki, belediye başkanının partisi ile il genel meclisi üyelerinin aldığı oylar dahi bir birinden farklı olacak!

Tercihlerin değişime uğradığı bir seçim olacak.

Fakat şu gerçek hala baki; hala bir iktidar mevcudiyeti hakim.

Yani sürpriz beklerken beklentilerinizi çok fazla uçta tutmayın diyorum.

Kime oy vereceğinizi lütfen siyasi kimliğine göre değil işinin ehli, görev ve sorumluluklarının farkında olan vicdan sahibi adaya verin.

Evladınızın geleceğini düşünerek büyük bir vicdan muhasebesi yaparak sandığa gidin.

Ve son söz kim kazanırsa kazansın dileğim ve temennim hayırlı olan kimse memleketimiz adına o kazansın.

Ben memleketim adına hayırlı olduğuna inandığım adaya ve farklı partiden olan il genel meclisi üyelerine oy vereceğim.

Ne diyelim Mevla hayırlı eylesin.