Önce tersten başlayalım.
Yozgat’ın yardımsever polisleri.
Polis polistir, Yozgat’ın, oranın, buranın olur mu, olmaz elbette.
Ama olay Yozgat’ta yaşanınca memleketim adına biraz pozitif ayrıcalık yapalım istedim.
Devletine polis, asker, özel harekatçı, bordo bereli, aklınıza güvenlik adına ne gelirse kahraman yetiştiren bir memlekette yaşıyoruz.
Ayrıca da gurur duyduğumu belirtmek istiyorum.
Geçenlerde yolda kalmış bir otomobili kendi araçları ile çeken polisleri ilk defa Çamlık Gazetesi’nde okudunuz. Duyarlı bir vatandaş tarafından sosyal medyada paylaşılmasının ardından Türkiye’nin de gündemine geldi.
Aslında polislerimizin yaptığı, her Türk polisinin gün içerisinde defalarca kez yaşadığı olaylardan bir tanesi.
Polis, aslında bu denli yüce bir gönle ve sorumluluğa sahip.
Onlar hayatın bir yerinde insanlarla iç içe, aşkla ve merhamet duyguları ile görevlerini icra ediyor.
Türk Polisi’ni bir kez daha kutluyorum. Yaşanan onca badire, alçak saldırılar, ihanet oyunlarına rağmen hala dimdik ayakta.
Emniyet teşkilatının başarılı müdürü Murat Esertürk ve tüm teşkilatını bu vesile ile tebrik ediyor, görevlerinde başarılar diliyorum.
KIŞ – AŞ
Kış, kışlığını ha deyince göstermiyor artık.
Kış kışlığını unuttu.
Yozgat’ın o çok anlatılan kara kışları da yok artık.
İnsanlar gibi mevsimler de değişiyor. Yozgat’ta da bu değişimi hissediyoruz.
Bahardan kışa yumuşak geçişin yaşandığı bu günlerde hiç şüphesiz rahatsız olanların başında çiftçiler geliyor.
Bir yıllık emeklerinin, alın terinin, umutlarının karşılığını almak için güneşe olduğu gibi suya, yani yağışa da ihtiyaçları var.
Ne diyelim, bu vesile ile hayırlı yağışlar dileyelim kuruyan topraklarımız adına.
Yozgat gibi kış memleketlerinde pek çok iş sektörü dinlemeye geçer ister istemez.
Onlardan bir tanesi inşaat sektörü, onca insan bir anda işsiz kalır, piyasanın belirli sektörü vites düşürür, kış sadece soğuk değil durağandır da.
Kış mevsiminde evine ekmek götürmek zorunda olan insanlar gelir aklıma.
Duran sektörler, canlılığını yitiren Yozgat.
Kış, aş dedik de… Bir de Yozgat’ın emaneti var.
Kimileri onlara zihinsel engelli der ama ben onlara Yozgat’ın güzel insanları/emanetleri diyorum.
Onları da kollamak gözetmek gerekiyor kış ayında.
Soğukta üşüyen, her şeyden, dünyasından habersiz o insanları görmezden gelmeyelim.
Ve diğer canlılar.
Bu kış onlar için bir kenara koyacak bir kap aşımız, ekmeğimiz olur elbette.
Her can kıymetlidir…