Yozgat’ta yeni bir parti daha kurulsa da bu daldan o dala atlasam diye bekleyen pek çok isim var!

Siyasette transferleri artık normal görüyoruz, ki Türk siyasi tarihinin geçmişine bakın, soldan çıkan sol, sağdan çıkan sağ partiler var.

Yani siyasette değişim ve dönüşüm doğal olarak kimi zaman parti değiştirme, kimi zaman yeni partiler kurma kimi zaman ise parti kapatma ile yaşanıyor.

Bir zamanların heybetli partilerin siyaset mezarlıklarında yerini alması ile siyaset tarlasında yeni siyasi partiler pekala doğabiliyor.

Peki, günümüz Türkiye’sinin yeni bir siyasi oluşuma ihtiyacı var mı?

Yeni siyasi partiler Türkiye’ye ne getirir ya da ne götürür?

Dün sabah saatlerinden Ali Babacan’ın beklenen siyasi parti hamlesi kamuoyuna yansıdı.

Hatta Sayın Babacan’ın kuracağı partinin kurucular kurulu listesi dahi kamuoyuna sızdı (!)

Listede validen bürokrata, akademisyenden işadamına kadar Türkiye’nin farklı noktalarından isimler var.

Ahmet Davutoğlu genel başkanlığında ilk siyasi oluşum kısa bir süre önce gerçekleşti.

Şuan kamuoyunda çok fazla yansıması, tesiri etkisi olmasa da Sayın Davutoğlu, sessiz-sedasız programlarını çalışmalarını sürdürüyor.

Kamuoyunda beklenen algıyı ve etkiyi oluşturdu mu, hayır!

Ancak yarınlar neyi getirir siyasette hesap etmek bugün için çok fazla mümkün değil.

Ve Ali Babacan’ın beklenen siyasi hamlesi de kamuoyuna yansıda, bundan sonrası için toplum nazarında oluşturduğu algı önemli.

Babacan, parti kurma sürecini birkaç kez erteleyerek aslında kamuoyunda oluşabilecek pozitif algıyı da çürütmüş oldu.

Milletimiz, ne kısa süreli söylemleri ne de uzun soluklu daha doğrusu sonuca ulaşmayan girişimleri çok fazla benimsemez, kabul etmez.

Ali Babacan genel başkanlığında oluşacak yeni siyasi yapılanmanın bu anlamda en önemli hatasını başlarken gerçekleştirdi.

Bizler, hasbelkader halkla iç içe, insanları yakından gözlemleyen bir mesleğin mensuplarıyız. Şuan için hem Ali Babacan hem de Ahmet Davutoğlu adına çok da pozitif bir algı, söylem, beklenti görülmüyor.

Zaman çok şeye gebe.

Bu süreçte iktidarın duruşu, kazanımları, kayıpları, kamuoyunda yaşayabileceği olağanüstü gelgitler de önemli.

AK Parti bir iktidar dağı, o dağdan kopabilecek parçalar Babacan ve Davutoğlu’nun siyasi oluşumlarına uyar mı, yoksa tam tersi farklı bir dağ mı oluşturur.

AK Parti’nin yorgunluğu, ister istemez zamanın neden olduğu yıpranmışlığı olsa da şuan için AK Parti ve özellikle MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı gücünü muhafaza ediyor ufak tefek kayıplarla da olsa.

Yerel yönetimlerde özellikle belediye başkanlıklarında kaybetmiş bir AK Parti olsa da halk nazarında mevcudiyetini koruyor.

Ama bu, 2007’de ya da 2012’teki AK Parti gücünün, dirayet ve ferasetinin hala eksiksiz devam ettiğini söyleyemeyiz.

Gelelim AK Parti’den kaçmak için fırsat kollayanlara.

Hasbelkader partiye muhalif düşen (Yerel ve genel seçimlerde veya kongrelerde…) dünün AK Partilileri arasında yeni partilere zıplama heyecanı var.

Ama sağlamcılar da… Bakacaklar, gözlemleyecekler, içlerinde acele eden de olacak ama genel itibari ile bekle, gör ve karar ver taktiği uygulanacak.

Babacan ve Davutoğlu alternatif oluşturdu, kim bilir belki yeni alternatifler doğsun diye bekleyenler de var.

Bakalım, bekleyip göreceğiz trambolin üstündeki siyasetçileri.