Kar, toprağı yalandan örttü, hava buz soğuğu.
Sokağa çıkıyoruz kaldırımlar buz kesiği…
Ayaz cama hıslık çaldırıyor…
Yolda yürüyen çehreler donuk mu donuk.
Her cemalde bir buz yansıması.
Kalpler mi üşüyor ne?
Ekonomi dokunsan kırılacak donuklukta.
Bir mum alevi ısıtmaya yeter mi her şeyi?
Peki ya umutlar!
Onları kuru ayazda bırakan da ne?
Şehrin iki ara bir dere hali mi, yoksa sürekli kararan bulutlar mı?
Yazdığımın kelamı mı umutsuzluk ekiyor zihinlere, yoksa zihinler mi kelamları karartıyor.
Yozgat büromuzdan bir yandan şehrin inatla da olsa beyazla buluşmuş halini izliyor, soğuğun aslında neleri üşüttüğünü paylaşmaya çalışıyorum.
Soğuğu yazarken çay yudumlamak dahi kelama düşen ifadelere sıcaklık katmıyor.
Her yudum çayda Bozok Yaylası’nın ayaz sesini daha net duyuyorum. Ben klavyede harflere olanca hızımla vururken sanki yarış ediyor o ses…
Soğuk kime göre soğuk dedik ya…
Üşüdükçe üşüyenleri biraz daha hatırlama vakti.
Ekonomik sıkıntıların girdabında yüreği ile ısınmaya çalışan öylesine fazla insan var ki etrafımızda.
Soğuk odalarda, ekmeğe, kıyafete, aşa muhtaç.
Lüks yaşantı gölgesinde kaybolmuş hayatlardan bahsediyorum.
Ekmeğinin, aşının, yarına yakacak odunun olmadığını paylaşamayanlardan bahsediyorum.
Öylesine onurlu ama suskun, yüreği ile ısınmaya çalışan insanlar.
Bu kış zor geçecek diyor ekonomistler.
Evet zor geçecek bu kış.
Yok daha da yok olacak.
Esnafı da zorlanacak yerine göre asgari ücretlisi de hatta tek maaşlı memuru da.
Cepteki paranın artması hayatın kolaylaştığı anlamına gelir mi?
Gelmiyor maalesef.
Şükür kaynağından beslenmese insanlığımız, inanın hayatın mücadelesine yetmiyor gayret.
Tam da o zaman dilimindeyiz.
Küresel bir ekonomik krizin girdabında, soğuk daha fazla üşütmeden en yakınımızdan başlayarak farkında olalım.
Yüreği ile ısınmaya çalışanları hatırlamak, hatırlatmak bugün ki gayemiz.
Tabi diğer canları da unutmadan.
Dikkatinizi çekiyor mu, kara yolunda birikmiş kuş sürüleri.
Bir damla suya, bir parça yemeğe muhtaç yollara akın ediyorlar.
Buz kesen günlerde ısıtan bir hareket olsun ekmeğimiz çöpe değil sokakların sessiz canlarına ulaşsın.
Hülasa camdan bakınca da soğuk, bir yudum çayla da soğuk olmalı ki yürek sıcaklığı varlığını hissettirsin.