Uzayan kol bizden olsun mantığına sıkı sıkıya sahip çıktım, çıkmaya da devam ediyorum.
Mesleğimin ilk yıllarından bu tarafa özellikle makam sahipleri, başarının müsebbipleri, örnek karakterlerin Yozgatlı kimliğine sahip olması ile mutlu oldum, gurur duydum ve dahi heyecan buldum.
Diyebilirim ki, mesleğimde daha çok çalışma ve başarılı olabilme dürtüsünü örnek Yozgatlılar’dan aldım, almaya devam ediyorum.
Yozgat ve dışındaki başarılı Yozgatlılar’a ulaşma, onların başarı hikayelerini hemşehrileri ve tüm dünya ile paylaşma arzusu güç kaynağım oldu.
Zaman yeni keşiflere yöneltti.
Zaman yeniliklere ihtiyaç duyurdu.
Zaman her keşifte Yozgat’ı ve kendimi bulmamı sağladı.
YKS’DAKİ YOZGATLI!
Mesleğimin ilk günlerinden bu tarafa çok kıymetli, bulunduğu yerde başarısı ve örnek kişiliği ile öne çıkmış Yogatlılar tanıdım.
Ebediyete intikal edenlere rahmet dilerken hayatta olanlara daha üstün başarılar ve sağlık diliyorum.
Bürokrasi, iş dünyası, sanat, hayatındaki örnek duruşu ile Yozgat kimliğine değer katan isimler.
Bugün bürokrasi, devlet kademesi ayağını değerlendirecek olursak son minvalde Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı hemşehrimiz Talip Bakır, Yüksek Seçim Kurulu üyeliğine seçildi. Tebrik ediyor, hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.
Yozgatlılık adına oldukça mühim bir gelişme.
Uzayan kolun bizden olması mevzuu çıkıyor burada karşımıza.
Uzayan kolu uzatan nedir, kimdir?
Elbetteki siyaset burada çok önemli bir etken.
O kolun uzamasında kişilerin liyakati kadar siyaset makamı, günümüzde olmazsa olmaz güç!
Siyasetin ötesinde sadece liyakat ehli kişiler üzerinden makam sahiplerinin belirlenmesi öncelikli temennimiz . Ama genel konjektörde maalesef işler tam tersi istikamette yürüyor.
O halde bizde de siyasetin ciddi anlamda Yozgatlılar üzerinde etkin ve yetkin olması gerekiyor.
Bu durumu göstere göstere yapalım demiyorum, ama kendi bürokrasi alanımızı oluşturup, o alana sahip çıkmak, güç vermek demek Yozgat’a ve Yozgatlılık kimliğine güç vermek anlamına geliyor.
Önemli makamlarda Yozgatlı bürokratların olması aslında siyaset makamının da elini güçlendiriyor. Onun dışında makamı ve yetkisi ne olursa olsun bürokrasi siyasetçiyi dinlemiyor, önemsemiyor, Yozgat özelinde ortaya koyduğu iradeye sahip çıkmıyor.
ANKARA’DAN BAKTIĞIMIZDA…
Bir süredir Ankara’dayız (Çamlık Ankara Gazetesi) tespitlerimizin başında genel müdür nezdinde Yozgatlı kimliği oldukça zayıf.
Evet, yargı ve diğer kamusal alanda alt kademelerde çok sayıda isim var ama onun ötesinde genel müdürler nezdinde oldukça zayıf bir karnemi var!
Siyaset kendi ekseninde genel müdürlük nezdinde bir kadro oluşturamaz mıydı?
Ankara’da Yozgatlı’ya sahip çıkmak demek sadece bürokrasi makamındakinden talepte bulunmak mı demek?
Ya da bürokrat Yozgatlılar’ı tanımayan siyaset müessesesi Ankara’da kimi tanımalı?
Üzülerek söylemeliyim ki Ankara’da, siyaset mekanizması bürokrasiye çok da sahip çıkmıyor.
Hatta onlardan habersiz.
Bürokratlar gücü nispetinde buna rağmen siyaset mekanizması ya da Yozgat’tan gelen talepleri önceleyerek hayata geçiyor.
Onun dışında uzayan kol bizden olsun demekten öteye gitmiyor gidemiyoruz!