Bugün mevzua şehir içi otobüs kart dolumlarında yaşanan bir problemle ilgili başlamak istiyorum.
Aslında olmayacak bir problem ama çözüme kavuşmayınca vatandaş için can sıkıntısı.
Otobüs kartı dolumunda eğer kredi kartı ile ödeme yapmak istiyorsanız karşınızdaki muhatap market ya da bakkal sizden yüzde 20’lere varan bir komisyon kesiyor.
100 TL’lik bir dolumda 20 lira fazla ödeme yapıyorsunuz. Ki, bu duruma canı sıkılan vatandaş tepkili.
Arkadaşlarım konunun muhatabı olan Bozok Halk Otobüsleri Kooperatifi Başkanı Adil Yıldız’la görüştüler. Sayın Yıldız, kendi dolum istasyonlarında böyle bir durumun söz konusu olmayacağını söyledi.
Bu durumun marketlerden kaynaklı olduğunu ifade etti.
Sorunun sebebini bulduk da çözümü ne olacak?
İşte burada da Sayın Yıldız’ın girişimleri önemli. Çözüme kavuşsun bir durum, insanların neredeyse ekmek parası, neden boşu boşuna verilsin ki!
PARKLAR- BAHÇELER- TESİSLER
Yozgat’ta büyük heyecanla açtığımız sosyal tesisler şu sıra ya kurumlar arasındaki gelgitlerin çıkmazında sahipsizlik yaşıyor.
Kadınlar Aqapark,
Spor Vadisi,
Millet Bahçesi,
Yozgat Belediyesi uhdesinde bulunan sosyal tesisler.
Önce ilk üç tesise bakalım, hatırladığım kadarıyla İl Özel İdaresi bünyesindeki bu tesisler Yozgat Belediyesi bünyesine geçmişti. Ve yine bildiğim kadarıyla son kararla Belediye Başkanı Dr. Kazım Arslan, buraları yeniden İl Özel İdaresi bünyesine devretti.
Bu gelgitleri pek de hayra alamet görmüyorum.
Tasarruf tedbirlerini de düşününce tüylerim diken diken oluyor.
Türkiye’nin en baba yerlerinde devasa tesisler zararına çalışırken biz de milliyetçi duygularımızın esiri olur kapısına kilidi vururuz diye korkuyorum.
Millet Bahçesi’nin hali ortada, yapılmadan atıl görüntüde. Belediyeye devri olmadı sanırım.
Ne vakit olacak, tesis alt yapısı, üst düzenlemesi tam bitmeden atıl kalırsa yeni masraf yeni iş çıkacak.
Her şeyden önemlisi koca bir yaz geçecek vatandaş burayı kullanamayacak.
Yozgat’ta neden bu tür, yani insana huzur, mutluluk verecek alanlar zarar gibi, gereksiz gibi görülür anlam veremiyorum.
Sadece vatandaş nazarında olsa tamam da yöneticilerimiz de maalesef böyle görüyor bazı zamanlar.
Belediye tesislerine gelince, Dr. Kazım Arslan göreve gelir gelmez buraların işlevini durdurdu.
İnşallah eskisinden daha donanımlı, vatandaşın menfaatine uygun donanımla yeniden açılırlar.
Zira şunu net bir dille ifade etmek istiyorum, yerel yönetimler vatandaşa hizmeti ‘kar üzerinden’ değerlendiremezler, zira kar-zarar ilişkisi ile düşündüğümüzde zararlı çıkan her zaman vatandaş olur.
Mutlu şehir, huzurlu şehir kavramı ile belediye başkanlıkları yapan Sayın Dr. Kazım Arslan’ın bu anlamda doğru karara vereceğine inanıyor, heyecanla bekliyorum.
Şehrin atar damarları tıkanırsa vatandaşın huzur kapıları da kapanır.
Bu şehrin huzurdan başka hiçbir şeye hatta aşa, işe de ihtiyacı yok.
Huzur olur ile, insanların yüzü tebessüm ederse aş da iş de gelir kapınızı açar.