Açıldı, açılacak derken dört gözle beklerken çay bahçemiz çoktan açılmış ve ben duymamışım. Bu da benim ayıbım olsun. Daha önce köşe yazımda yazmıştım, Rektörümüz Sayın Evren Yaşar, "Dört yoldaki eski Cumhuriyet Okulu'nu, yeni Rektörlük binasının bahçesini çay bahçesi yapacağım," demişti. O kadar mutlu oldum ki, merkezde açık havada oturup çay içebileceğimiz bir yer yoktu. Ama artık var. Evime çok yakın, gelip geçerken bahçenin tam ortasına konulmuş oturaklar vardı. Geçen gün açıldı dediler, pazar günü ailecek gittik. Binanın içerisine girdik; içeride cafe tarzı sandalye ve masalar var. Kurabiyeler çok taze ve güzel, pastalar Meslek Yüksek Okulu'ndan geliyormuş. Diğer odada Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nun eski fotoğrafları, karneler, sıralar ve kara tahta var. İlkokulu 2. sınıfın yarısına kadar Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nda okudum, anılarım depreşti. Bağıra bağıra Andımızı okuduğumuz, okuttuğumuz merdivenlerde fotoğraf çektirdik. Tesadüf eseri Rektörümüzün Özel Kalemi Sayın Faysal İnanır da oradaydı, sohbet ettik. Çay bahçesi açılmış ama iki oturak var, güneşin alnında insanlar nasıl oturacak dedim, bahçeye inip bakar mısınız dedi. Faysal Bey son derece kibar, kalender, çok saygılı, çok çabalayan, güler yüzlü, tatlı dilli bir insan. Bahçeye indim; yeşilliklerin arasında kamelyalar, rengarenk kuş yuvaları, armut koltuklar, birbirinden güzel lezzetli eriklerle dolu ağaçlar var. Çok utandım, bunları hiç görmemişim. Yeşilliklerin içinde çok güzel bir yer olmuş. Termosumuzla çayımız geldi, kurabiyelerimiz geldi. O kadar huzurlu bir yer ki, bayıldık. Merkezde böyle bir yere ihtiyaç vardı ve bunu düşünen, uğraşan, emek veren Rektörümüz Sayın Evren Yaşar oldu. Kendisi Yozgat için büyük şans. Çok vizyonlu, çok araştırmacı; eksikleri, gedikleri anında buluyor ve çözüyor. Kendisine çok teşekkür ederim ve en az onun kadar koşturan, yorulan Rektörümüzün Özel Kalemi Sayın Faysal İnanır’a teşekkürü borç bilirim. Kendisi de memleketim için büyük şans. O gün bizimle ilgilenen, güler yüzüyle hem binayı hem bahçeyi gezdiren, bizi ağırlayan, bilgilendiren Semih Sakınmaz'a da çok teşekkür ederim. Memleketime kim çivi çakıp hizmet ederse, iz bırakırsa, güzellik yaparsa Allah razı olsun deriz. Kıymetini, değerini bilenlerden oluruz. Yapılan hizmeti baş tacı yaparız. Yiğidi öldürür, hakkını veririz. Lütfen gidip bir çay için, okulu gezin. Çok memnun ayrılacaksınız. Ailecek gidip açık havada oturacağımız yer yok deyip yakınırken, yapılan bu güzelliği görmezden gelmeyin. Üstüne basıp geçmeyin, kusur aramayın. Kusur aramak istiyorsanız bütün aynalar sizin, demiş Hz. Mevlana. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum, iyi ki varlar.