Mezarın üstünden yürüdüm yola
Taş olukta verdim azıcık mola
Pahla Yerinden tam dönünce sola
Çay tarlada dere kesti önümü

Varınca Gırmaya baktım Avgına
Güneş vurmuş akan suyun şavgına
Yaymışlar tarlayı döndüm çılgına
Güzel anam geldi, kesti önümü

Gördüm Üçürdüm’ü ekin yemyeşil
Yüzüme gülümser beyaz karanfil
Burda ekin biçmek hiç kolay değil
Yetmiş yıllık ahlat kesti önümü

Yastı pınardan buz gibi su içtim
Tırpanımla vurup bacağa biçtim
Uzandım çayıra kendimden geçtim
Bir bardak demli çay kesti önümü

Çakmaklıdan sora düğün deresi
Kabak tepenin sağ yanı neresi?
Babu’nun şımarık gobel bebesi
Bir çeket diktirdim dar kesti önümü

Özden sonra vardım şağaloğluna
Ne buldum ki,gittim boşu boşuna
Henüz gelmiştim on iki yaşına
Okul dedim, Babam kesti önümü

Çileden dik indim Sarıbalı’ya
Şahin’im ne olmuş kasabalıya
Çatalı atmış bak man kafalıya
Sövecektim edep kesti önümü