Eğitimde yaşanan olumsuzluklarda eğitim sistemi, programlar, fiziki yapı, teknolojik imkânlar hatta öğretmen yetersizliği üzerinde çareler aranıp giderilmeye çalışılır. Bunların hepsi önemlidir ve üzerinde durulması gerekli konulardır. Ancak asıl önemli olan öğretmen yetiştirme ve kalitesi konusunda kafa yorulduğu, çareler arandığına pek rastlanmaz. Unutulmamalıdır ki hangi sistemi getirirseniz getirin, ne kadar iyi program geliştirirseniz geliştirin, eğitim kurumlarını fiziki olarak ne kadar iyileştirirseniz iyileştirin, isterseniz eğitim ortamlarını çağın en iyi teknolojiyle donatın; öğretmeniniz yeterli kalitede değil ve eğitim ortamına uygun gerekli performansı gösterecek güce sahip değilse yapılan çabalar boşa gidecektir.

Bu kadar önemli olan öğretmenlik mesleği toplum nezdinde saygın bir yere sahip olması, öğrencilere rol model olabilmesi yanında çevresindeki insanlar nezdinde aydın, sözü dinlenir, demokrat ve ahlak timsali insan profili ortaya koyabilmelidir. Öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artıracak kariyer basamakları gerçekleştirmek isteniyorsa; aday öğretmen, öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen basamakları dikkate alınabilir. Bu basamakların çalışanlar arasında kabul görmesi öncelikle liyakatin gözetildiği yönünde her türlü şaibeden uzak tutulmalıdır.

Aday öğretmen: Mesleğinin gerektirdiği eğitimi tamamlamış ve eğitim kurumlarında göreve başlamış olanlardır. Bu süre en az iki yıl gerekirse üçüncü yıla kadar çıkarılabilir. Geçen süre içinde milli eğitimim hedefleri doğrultusunda meslek öncesi aldığı bilgiler ışığında alana ne derece uyum sağlayıp sağlamadığı, kendi özel alanında ne derece başarılı olup olmadığı değerlendirilmelidir. Bu değerlendirmelerden geçer kanaat oluşturmayanların öğrencilerle eğitim ortamında faaliyet göstermeleri beklenmemelidir.

Öğretmen: Asaleti tasdik edilen öğretmenlerin alacakları unvandır. On yıllık bir zaman diliminde mesleğini hakkıyla yerine getiren, bu süre zarfında olumsuz bir gelişme ve mevzuata aykırı davranışları görülmeyenlerdir. Meslek sahibi olan öğretmenin kendini tamamlama ve geliştirme dönemi olarak da düşünülmelidir.

Uzman öğretmen: On yıllık öğretmenliğini başarıyla sürdürmüş olanların doğrudan alacakları bir unvan olmalıdır. Geçen süre zarsında mesleki yönden hiçbir aksaklığı olmayan her öğretmen bu unvanı hak etmelidir. Uzman öğretmenlik süresi, yeterli mesleki tecrübeye sahip olması beklendiğinden on yıl devam eder. Süre içerisinde sergileyeceği herhangi bir olumsuzluk sürenin uzamasına sebep olmalıdır.

Başöğretmen: Bu unvan mesleğin zirvesi olacağı için her öğretmenin kolay ulaşacağı bir nokta olmamalıdır. Başöğretmenlik Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu Cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal Atatürk’e verildiği için o unvana layık olabilmek öyle kolay olmamalıdır. Bu unvan, ona sahip alan öğretmeninin övünç kaynağı olacaktır. Övünç kaynağına ulaşabilmek için meslektaşlarına göre önemli fark ortaya koymasını gerektirmelidir.

Sınıf içi uygulamaları, öğrenci başarısını artırması, yaratıcı düşünceyi tetikleyici yönde yenilikler ortaya koyan projelere imza atmış olması,

Mesleğiyle ilgili alanda hizmet verenlerin işlerini kolaylaştıracak düzeyde yayınlanmış bir esere sahip olması.

Süre içerisinde en az üç defa başarılı çalışmaları dolayısıyla takdir edilmiş olması.

Bunların yanında mesleki ve yüz kızartıcı hiçbir suça karışmamış olması gibi kıstaslar aranmalıdır.

Öğretmenlerin maddi ve manevi yönden desteklenmesi amacıyla iyi niyetiyle yola çıkılan bu yolda alanda çalışanlarını güvenini sarsacak her türlü şaibeden uzak durmaya özen gösterilmelidir. Birilerini onurlandırmak için binlercesinin mesleğe olan ilgi ve heyecanına zarar verilmemelidir. Unvanı alan veya almayan herhangi bir öğretmenin kendi ile baş başa kalıp değerlendirdiğinde mutmain olması önemlidir.

Öğretmenlik, bilgi altyapısının seviyesiyle değil, edindiği bilgi ve tecrübeler ışığında mesleğini ne derece başarılı kıldığıyla ilgili olmalıdır. Akademik kariyer yapanların çalışma alanları doğrudan eğitim ile ilgili ve tezleri alan uygulamalarına katkı sağlıyorsa kariyer değerlendirilmesinde göz önüne alınmalıdır. Bu kadar önemli bir konu video izletip oradan edinilen bilgiler ışığında test sınavından alınan notlarla gerçekleştirilemez. Gerçekleştirildiği takdirde eğitimin geldiği mevcut noktanın da aranacağı günler pek uzak olmayacaktır.

ARKA KAPAK YAZISI

Çocuk bir fidedir, nasıl aşılanırsa ona göre kök salar, gelişir, olgunlaşma sürecinin şartlarına göre meyve verir, çevresindekilerin kâmil derecesine göre şerbet tutar.

Mükemmel yaratılmış olan insanın keşfedilmeyi bekleyen sınırsız kapasitesi vardır. Kendi kapasitesinin farkında olan insan hayatın gerçekleriyle yüzleşmekten korkmaz, karşılaştığı zorluğa göğüs gerer, mücadele ederek o zorlukların üstesinden gelebilir. İnsanın başarı ve mutluluğunun temelinde kendisini ve yeteneklerini tanımasıyla mümkündür. Güçlü ve zayıf yönleri, olumlu ya da olumsuz özellikleri, bununla birlikte; zihinsel, duygusal, ruhsal ve bedensel özelliklerini bilmek insanın yaşamını kolaylaştırır, başarıya dolayısıyla mutluluğa ulaştırır.

Yeteneklerinin bilincinde olan, soran sorgulayan, eleştirel bakış açısına sahip, iletişim becerileri gelişmiş, özgüveni sağlam, mücadele ruhu gelişmiş nesiller sayesinde gelecek oluşturulduğunda, insanca ve hakça bir hayat düzeyi yakalanacaktır.