"...Savaş zaruri ve hayati olmalıdır...Milleti savaşa götürünce, vicdanımda acı duymamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı, ölmeyeceği diye savaşa girebiliriz. lâkin ,millet hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça; savaş, bir cinayettir." Mustafa Kemal Atatürk

1915 'de milletimiz, hayatı tehlikeye düştüğü için kaçınılmaz olarak yapılan Çanakkale Savaşı, milletimizin kaderini ve tarihin gidişini değiştirmiştir . Dünya tarihine de yön vermiştir.

“Çanakkale,yemi Türkiye’nin önsözüdür.” Fazıl Hüsnü Dağlarca

Daha o yıllarda ünü bütün dünyaya yayılan , millî kahraman Mustafa Kemal için , Pakistan özgürlük şairi Mazrul İslam ,1919 yılında yazdığı "Kemal Paşa" isimli uzun bir şiirinde şöyle demekte: "...Kudretli Kemal'lere muhtacız biz de,/Şahlanan bayrak oldun içimizde..."

Efsane topraklar üzerinde kurulmuş Çanakkale'yi 1915 yılında geçilmez yapan , askeri birliklerin önünde bir cesaret kahramanı olarak düşman siperlerine atılan, 19'uncu Tümen ve Bölge komutanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal, tarihe altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferimizin , önemini ve özünü 20 Eylül 1921'de yayınladığı mesajında şöyle ifade etmiştir:

NEFERLERE :"Kurtuluş için yaptığımız bu savaştan çok daha evvel,sizi başka muharebe meydanlarında da tanımış idim. Dünyanın hiç bir ordusunda, yüreği seninkinden daha temiz; daha sağlam bir askere rasgelinmemiştir.Her zaferin mayası sendedir; her zaferin en büyük payı senindir.Kanaatinle, imanınla,itaatinle hiçbir korkunun yıldıramadığı demir gibi pâk kalbinle düşmanı nihayet alt eden büyük gayretin için minnet ve şükranımı söylemeyi nefsime pek aziz bir borç bildim. Sizin gibi kumandanları, zabitleri,neferleri olan bir millete,yad elleri altında köle olmak mümkün değildir.Bu defa TBMM 'nin, hakkımda,yeni bir rütbe ve Gazi unvanıyla tecelli eden iltifat ve teveccühü,doğrudan doğruya size racidir. Milletin verdiği bu rütbe ile yükselen ordu en şerefli ve en ulu bir gaza ile mümtaz olan gene ordudur. Sizin kahramanlığınızla,sizin gösterdiğiniz nihayetsiz fedakârlıklar bahasına kazanılan büyük muzafferiyetin millet tarafından takdirine delâlet eden bu unvan ve rütbeyi , ancak size izafe ederek, bütün askerlik hayatımın en büyük sermaye-i iftiharı olarak taşıyacağım. Cenabıhak, giriştiğimiz kurtuluş mücadelesinde, şerefli silah arkadaşlarıma kendilerini temyiz eden asaletin, civanmertliğin,kahramanlığın hakkı olan kat'i halâsı nasip etsin. "20 Eylül 1921- Başkumandan Mustafa Kemal

Çanakkale Şehitlerine

"Şu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?/En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,/Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'yı,/Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya..."Mehmet Akif Ersoy

Şair (E) Albay Canfer Balçık, ünlü “Çanakkale’nin Ruhu “şiirinde, tarihi dizelere aktarıyor: “...Seddülbahir, Conkbayırı, Arıburnu, Kirte’de/Cesaret ve feragat yüreklerde zirvede...”

Türkiye Cumhuriyetimizin temellerini atan, gurur kaynağımız Çanakkale Zaferi’mizi kutlarken; Çanakkale'yi geçilmez yapan ve 18 Mart 1915 'de zafere ulaştıran komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, 215 kilo ağırlığındaki top mermisini sırtlayarak,topun namlusuna süren efsane kahraman Seyit Onbaşı'yı, yüzbaşı Sırrı Beyi,binbaşı Ali Faik beyi, Akbaş Şehitlerini, 57. Piyade Alayı şehitlerini , Seddülbahir çıkarmasında tüfeğinin mekanizması tutukluk yapınca düşmana taşla saldırırken yaralanan Bigalı Mehmet Çavuşu,UNESCO dünya mirası listesinde yer alan Çanakkale Muharebeleri’nin yaşandığı Gelibolu Tarihi Alanı’nda yatan kınalı Hasanları,dedelerimizi ve yüzlerce liseli, üniversiteli tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle ve saygı ile anıyoruz. Ruhları şad olsun.

Tarihi bütün derinlikleri ile bilmek toplumu bilince ulaştırır.Ulusal birlik, dayanışma,gurur ve güven duygusu zirvelere taşınır. Tarihimizin ve dünya tarihinin altın sayfalarında şahlanan bayrak gibi eşsiz yerini alan Çanakkale Destanı insanlığa ışık tutmaktadır.