Odgurmuş: Bazen size gıpta etmiyorum dersem yalan söylemiş olurum.

Monşer: Hayırdır yine ne oldu?

Odgurmuş: Çok ileri görüşlüsünüz! Yok, yanlış oldu siz sadece ileriyi görmüyor, perdenin arkasını, hatta geçmişi bile görüyorsunuz.

Monşer: Söyleyecek misiniz, ileri görüşlülük meselesi nedir.

Odgurmuş: Haksız mıyım yani, televizyonda herhangi bir lider konuşuyor, siz o liderin ne konuştuğunu, ne konuşmadığını, konuşmalarının hangisi yanlış, hangisi doğru, verdiği hangi bilgileri neresi doğru, neresi yanlış anında şak diye anlıyorsunuz.

O liderin konuşma tarzından, yüzünün hareketlerinin ne manaya geldiğini, neleri söylemek istediğini, neleri söylemek istemediğini, hangi konuları çarpıttığını, hangi konularda kitlesine ve dinleyiciye ayar çektiğini şak diye anlıyor, onun tüm niyetlerini, tüm art niyetlerini anında kavrıyorsunuz. Ardından da hükmünüzü veriyorsunuz.

Bir gazetede de çok önemli bir haber çıkıyor, siz hemen hükmü veriyor bu haberin asılsızlığından, masa başında hazırlandığından, okuyucusunu yönlendirmek için bu haberin yapıldığından, haberi yapanın kötü niyetinden, gazete patronunun iş hayatından vs. Vs saydırıp döktürüyorsunuz.

Monşer: Elbet her şeyden anlarım, ben profesyonellere taş çıkartan yılların amatör siyasetçisiyim. Demek ki siz beni yeteri kadar tanıyamamışsınız. Benim her konuda tecrübelerim ve fikirlerim var. Bu tecrübelerimden ve fikirlerimden halkımızın faydalanmasını istemek elbette benim de hem hakkım hem de görevim.

Odgurmuş: Ben yine anlayamıyorum sizi.

Avukat hukukçu değilsiniz en önemli hukuki konulardan anlıyor kalem oynatıyorsunuz.

Ekonomist, maliyeci değilsiniz, ekonominin ve maliyenin her türlü konusunu en ince noktasına kadar yoruma tabi tutuyor eleştiriyorsunuz.

İç politika uzmanı değilsiniz, Ülkenin iç politikası hakkında türlü türlü fikirler ileri sürüyorsunuz.

Dış politika uzmanı değilsiniz, Ülkenin dış politikasının yanı sıra dünya politikası hakkında fikirler ileri sürüyorsunuz.

Türk tarihi uzmanı değilsiniz. Ama Osmanlıdan giriyor, Selçukludan çıkıyor, Asya’da kurduğumuz devletlerden giriyor Avrupa devletlerinden çıkıyorsunuz.

Ortadoğu konusunda uzman değilsiniz, Ortadoğu’nun jeopolitiğinden, Arapların, İranlıların tarihteki rollerinden söz ediyor. Yemen’den başlayıp, Batı Sahra’ya kadar ne kadar Arap varsa hepsini ihanetle suçluyorsunuz

Dinler tarihi uzmanı değilsiniz ama tüm dinleri biliyorsunuz, Şamanizm’den başlıyorsunuz İslamiyet’ten, Hıristiyanlıktan çıkıyorsunuz.

Din adamı, din uleması, vs değilsiniz, taaa dedenizin dedesi din adamı diyerek bu gün tüm dini konularda fetvaları siz veriyorsunuz.

Diyanet işleri Başkanı değilsiniz. Diyanet işleri başkanının yaptığı her faaliyeti, ettiği her duayı, gittiği her yeri, hatta devletin tahsis ettiği arabayı bile eleştiri mevzu yapıyorsunuz.

Asker değilsiniz, her türlü askeri konudan anlıyor, “Libya’da ne işimiz var, Suriye’de ne işimiz var, Afrika’da ne işimiz var” diye tenkidlerde bulunuyorsunuz. “Göz göre göre ülkeyi savaşa sürüklüyorlar” diyorsunuz. Hatta bazen daha da ileri gidiyor “nasıl olsa kendi çocukları gitmiyor ya” diyerek askere giden cepheye giden ailelerin içine kuşku düşürüyorsunuz.

Kamu idaresi ile ilgili bir diplomanız olmamasına rağmen, her türlü idari işler hakkında akıl veriyor, fikir veriyor tüm idarecilere verip veriştiriyorsunuz.

Fiili olarak politikacı değilsiniz, ama siyasete, siyasetçilere, siyaseten yapılan işlere, partilere, parti liderlerine, partilerin politikalarına ayar veriyor. Her birini yanlışlıkla suçluyor, her yapılanı yanlış buluyor, her lideri iş bilmezlikle suçluyorsunuz.

Monşer: Ben neymişim de farkında değilim.

Ama biraz abartmışsınız. Ben bu kadar konuyu nasıl bilebilirim. Ben sıradan emekli biriyim. Yeri geliyor konuşuyoruz.

Odgurmuş: Evet; ben de bunu söylüyorum. Nasıl oluyor da bu kadar çeşitli konularda fikirler ileri sürebiliyor, iddialarda bulunuyorsunuz. Biliyorum, tahsiliniz, terbiyeniz belli, fikirleriniz belli kitaplardan alınan bilgilere dayanan fikirler ileri sürmüyor sadece laf dalaşı yapıyorsunuz. Hâlbuki kendi sahanızda, kendi mesleğinizle ilgili fikirler ileri sürseniz, tekliflerde bulunabilseniz daha iyi bir iş yapmış olmaz mısınız?

Öğretmenseniz, eğitim konularında bir fikir ileri süremiyorsunuz, mühendis iseniz, teknik konularda bir fikir ileri süremiyorsunuz, Hukuk okuduysanız, hukuki konularda bir fikir ileri süremiyorsunuz.

Kamuda görevliyseniz, kamu düzenlemeleri üzerinde birtakım fikir ve öneriler ileri süremiyorsunuz. Fakat siyaset konusu geldi mi Allah verdi demiyor, veriyor veriştiriyorsunuz, atıyor tutuyorsunuz, ileri geri laflar ediyorsunuz.

Hele dini konular gündeme geldiğinde Ebussuud Efendiye taş çıkartan fetvalar verebiliyorsunuz. Sizin gibi düşünen birkaç kişi de size destek oluyor, size yorumlar yapıyorlar siz de sanıyorsunuz ki 86 milyon Türkiye beni izliyor, benim fikirlerime değer veriyor.

Aslında biraz daha dikkatli olsanız, konunuz olmayan meselelere girmeseniz daha hayırlı bir iş yapmış olursunuz.

Yalan yanlış bilgi ve önyargılarla bir şeyler karalamanın kimseye bir faydası yoktur. Ülke bizim, kurum ve kuruluşları yıpratmanın da bir manası yok.