Ahmet Nazım Kafaoğlu
Hazırlayan : Doç. Dr. Ramis Karabulut
Akşam eve geldiğimde sofra hazırdı. 
 20 kişilik alkolü de hazırlamıştım. Artık misafirlere İntizar ediyordum. 
     Misafirler geldiler. Kaç kişi biliyor musunuz? Tam 70 kişi. 35 subay ve Çete reisi, takımlara kumanda eden küçükçete Reisleri, bunların emirleri. 
     Bittabi bir an bocaladım. Gelene git geri diyemezdim. 
     İçerideki sofranın başına üst kademeler eklerini yerleştirdikten sonra ikinci bir odaya ikinci grup zabitte tıklım doldurdu. Şimdi bunları nasıl doyuracaktım? Nasıl ikram edecektim? Memlekette idari örfiye var. 
     Gece sokağa çıkmak yasak. Ama bunlara gerekli ikramı da yapmak zaruri. Derhal kararımı verdim.
     İçeri girdim, kumandanndan 1:15 müsaade aldım. O zaman evimiz sıra Söğüt’te idi. Mahalle halkının ek serisini akrabalarım teşkil ediyor veya çok sevdiğim komşularım vardı yanıma bir Çete alarak dışarı fırladım. 
     Kapıları dövüyor, 1 saate kadar büyük iki kap yemek istiyordum. 
    Bu faaliyeti yetecek kadar gösterdikten sonra eve döndüm.
    Bundan evvelki yazıda adına temas ettiğim avukat Mehmet Ali Okan’ın evi rum Mahallesi’ndeeydi.
      Kaynım Sükrü Kafaoğlu’nun yanına iki Çete katarak buza ağıtdan iki testi rakı istedim. 
     Çok zaman geçmeden rakı geldi.
   Tam bir neşe içerisinde geçen bu gece soframıza komşu ve akrabalarımdan gelen yemekler süsledi. Artık vakit geç olmuştu. 
     İçeri dışarı girip çıkıp hizmet ediyordum. 
     Son içeri girdiğimde kumandan dahil bütün zabıtanın ayağa kalktigini gördüm. Kumandan İbrahim Çolak yakınına gelmemi emretti. Vardım:
——- nazım ales Sabah liseye geleceksin ve makinalı bölüğü teslim alacaksın!
   Diyerek Salih Bozok‘un başındaki kalp alarak başıma koydu. 
     İşte bugünden itibaren yabancısı olduğum bu topluluk içinde milli mücadelenin sonuna kadar bu böge kumanda ettim. 
     Artık o andan itibaren evin, ailem, anam, kardeşlerim, ticaret Hanem, bütün istikbalim mevzubahis değildi. 
     Kafamda yer alan tek arzu yapı bu memleket kurtulacak, Türk milleti hayatı istiklaline sahip olacak veyahut benim de naçiz vücudum bu hay huy içerisinde yok olup gidecekti.
     İkinci Kuvay-i SEYYARE parçalara ayrılan muhtelif eşkıya çetelerini tedip ve imha ederken süratle gelişiyordu. 
     Temmuz ayı sonlarına doğru ikinci Kuvay-i seyyar nin kuvvetinin 1000’den fazlaya yükseldiğini gördük.
     Artık ikinci Kuvay-i Seyyare‘nin %80,80 beşini Yozgat yiğitleri teşkil ediyordu. 
    Eşkıya çeteleri vilayet sınırlarını aşamıyor, Sivas, Tokat, Zile, Çorum havalesi nde dolaşıyordu. 
     Belli başlı eşkıya çeteleri aynacı oğulları Zile köylerinden gelen balı küçük Mustafa, çavuş köylü Hayri Çavuş çetesi, deli hacı çetesi diye onlar yirmişer kişilik gruplardan ibaretti.
    Bu esnadadır ki Atatürk Mustafa Kemal’in yaver’i Cevat Abbas ve birinci millet Meclisi azasından adına çok rastladığınız tatlı oğlu Hacı Bahri Bey madene gelmiş, gönüllü müfreze teşkiliine başlamıştı. 
     İkinci Kuvay-i SEYYARE hatırı sayılır bir kuvvetdi.
    Takat şiddetle devam ediyor ikinci Düzce isyanı patladı bunun için Yozgat Valisi nde hacı bahri Bey’in yeni baştan kurduğu müfrezeye ve Müdafa-i hukuk adına Yozgat’ta kurulan ikinci müfrezei Yozgat havalesi içinde ve dışında icrayı rekabet eden eşkiyanın Təcili vazifesi verilerek ikinci kuvayi Seyyare, Düzce isyanı üzerine tahrik edildi.